Stablecoin’lerin Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Daha Büyük Risk Taşıdığı Belirtiliyor

Finansal İstikrar Kurulu’nun (FSB) yeni raporuna göre, küresel stablecoin’lerin (GSC) benimsenmesi, gelişmekte olan pazarlar ve gelişmekte olan ekonomiler (EMDE’ler) için artan riskler ve düzenleyici sorunlar taşıyor. 23 Temmuz’da FSB, bu bölgelerde yabancı para birimine bağlı stablecoin’lerin kullanımının artmasıyla ilgili finansal istikrarsızlık ve makrofinansal riskleri vurgulayan bir rapor yayınladı.

Stablecoin’lerin Benimsenme Riski

Gelişmekte olan ülkelerde, geleneksel bankacılığa sınırlı erişim, yüksek para transferi akışları ve yerel para biriminin oynaklığı gibi faktörler nedeniyle yabancı para birimine bağlı GSC’lerin benimsenmesi artıyor. Ancak bu eğilim, bu dijital varlıkların finansal sistemleri istikrarsızlaştırabileceği ve mali kaynakları tüketebileceği konusunda finansal düzenleyicileri endişelendiriyor.

“2022’de kripto varlık piyasasında başlayan çalkantılar sonrasında bazı stablecoin’lerin çökmesi ve sabit değerini kaybetmesi, düzgün tasarlanmamış ve düzenlenmemiş stablecoin’lerin potansiyel kırılganlığını vurguluyor,” denilen raporda, bu dijital para birimlerinin istikrarsızlığının, düzenleme ve denetleme kapasitesinin genellikle sınırlı olduğu gelişmekte olan ekonomiler için önemli riskler taşıdığı belirtiliyor.

Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde GSC’lerin benimsenmesiyle ilgili birkaç ana sorun bulunuyor. Bunlar arasında finansal bütünlük tehditleri, artan yasa dışı finansman potansiyeli, veri gizliliği sorunları ve siber güvenlik zayıflıkları, ayrıca tüketici ve yatırımcı korumasının güçlendirilmesi gerekliliği yer alıyor.

Ek olarak, stablecoin’ler piyasa bütünlüğünü, mali istikrarı ve genel makroekonomik istikrarı bozabilir. Bu riskler küresel olsa da, gelişmekte olan ekonomilerin karşılaştığı özel zorluklar, etkili düzenleyici önlemlerin uygulanmasını zorlaştırıyor.

Gelişmekte Olan Ülkelerin İhtiyaçları

Ancak, gelişmekte olan ekonomilerde yerel fiat para birimlerine alternatif olarak stablecoin’leri savunan argümanlar güçlüdür. Bu genellikle sınırlı bankacılık erişimi, etkili para transferi hizmetlerine olan ihtiyaç ve yerel para biriminin istikrarsızlığından korunma arzusu ile desteklenir.

Bu bölgelerde stablecoin’lerin oluşturabileceği sorunları hafifletmek için, raporda politika yapıcılara ve düzenleyicilere, sınır ötesi düzenleyici işbirliğini güçlendirecek sağlam bir düzenleyici çerçeve oluşturulması ve GSC faaliyetlerini yönetme ve denetleme kapasitesinin artırılması önerilmektedir.

Stablecoin’lerin Mevcut Durumu

En bilinen stablecoin’ler — Tether (USDT), USD Coin (USDC), Dai (DAI) ve TrueUSD (TUSD) — ağırlıklı olarak ABD dolarına bağlıdır. Temmuz ayının başında, uluslararası bir blokzincir ve tokenizasyon platformu olan Paxos, altın destekli yeni stablecoin’i Pax Gold’u (PAXG) çıkarmak için Singapur Para Otoritesi’nden (MAS) tam düzenleyici onay aldı.

24 Temmuz’da Jingdong Coinlink Technology Hong Kong Limited, JD Technology Group’un bir yan kuruluşu olarak, Hong Kong dolarına (HKD) 1:1 oranında bağlı bir stablecoin çıkarmayı planladığını duyurdu. Avrupa Birliği, 30 Haziran’da stablecoin’ler hakkında ilk yasa setini kabul etti. Bu yasalar nedeniyle, birçok kripto borsası belirli düzenleyici gereksinimlere uymayan stablecoin’leri listeden çıkardı veya AB ve Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) kullanıcıları için hizmetleri sınırladı.

Uphold, Binance, Kraken ve OKX gibi kripto borsaları da USDT gibi stablecoin’leri listeden çıkarmaya başladı. Bitstamp, Euro Tether’i (EURT) listeden çıkarmayı planlıyor. Uzmanlar, AB piyasalarındaki talep arttığında euro destekli stablecoin’lere doğru bir kayma olabileceğini öngörmeye başladı.