Crypto.ru editörleri, Rusya Hükümeti’nin uluslararası işlemler için stablecoinlerin resmi olarak yasallaştırılması olasılığını değerlendirdiği konusunda uzmanların görüşlerini öğrendi. Başlangıçta bu girişimin, Rus şirketlerinin sınır ötesi ödemelerini kolaylaştırmak amacıyla yapıldığı belirtildi. Bu hafta, Rusya Merkez Bankası’nın altın veya ABD dolarına bağlı stablecoinlerin kullanımına izin verme önerilerini tartıştığı açıklandı.
Stablecoinlerin Yasallaştırılmasının Avantajları
SharesPro yatırım şirketinin kurucusu Denis Astafiev, stablecoinlerin uluslararası işlemler için yasallaştırılması girişiminin avantajlarının belirgin olduğunu söyledi. Bu dijital varlıklar, uluslararası ödemelerin sürecini önemli ölçüde basitleştirebilir ve hızlandırabilir. Astafiev’e göre, bu durum, Rus şirketlerinin karşılaştığı yaptırımlar ve kısıtlamalar göz önüne alındığında özellikle önemlidir.
Ayrıca, stablecoin kullanımı uluslararası ödemelerle ilgili işlem maliyetlerini azaltabilir. Bu, aracıların sayısının azalması ve blokzincir teknolojilerinin kullanımı sayesinde mümkün olacaktır. Son olarak, stablecoinlerle yapılan transferler blokzincir üzerinde kaydedildiği için yüksek seviyede şeffaflık ve güvenlik sağlanır.
Potansiyel Dezavantajlar ve Riskler
Bununla birlikte, uzman bazı potansiyel dezavantajları da vurguladı. Astafiev, stablecoinlerin yasallaştırılmasının, kripto paraların kara para aklama ve terörizmin finansmanı gibi yasadışı amaçlarla kullanılmasını önlemek için dikkatli bir düzenleyici çerçeve gerektireceğini belirtti.
“Stabil varlıklara bağlı olmalarına rağmen, bu dijital para birimleri, piyasa koşullarına ve kullanıcıların ihraççıya olan güvenine bağlı olarak değer dalgalanmaları yaşayabilir. Ayrıca, yeni teknolojilerin benimsenmesi ve kullanımı her zaman siber saldırı ve teknik arızalar gibi riskler taşır,” dedi Astafiev.
Yasallaştırma Süreci ve Beklentiler
Astafiev, stablecoinlerin yasallaştırma sürecinin birkaç ay sürebileceğini ifade etti. Şu anda Hükümet ve Merkez Bankası’nın bu konuyu çok aktif bir şekilde tartıştığını belirten uzman, elverişli koşullar altında ilk adımların 2024 sonbaharında atılabileceğini söyledi.